HİZMET-İŞ SENDİKASI 33 YAŞINDA

HAK-İŞ Konfederasyonu’na bağlı Hizmet-İş Sendikası 33. Kuruluş yıldönümü düzenlenen programla kutlandı. Hizmet-İş Sendikası’nın 24 Ocak 2012 tarihinde Ankara’da düzenlenen 33. Kuruluş Yıldönümü etkinliklerine HAK-İŞ ve Hizmet İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, TBMM İdare Amiri, Ak Parti Çorum Milletvekili ve HAK-İŞ Onursal Başkanı Salim Uslu, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı, Manisa Milletvekili ve HAK-İŞ eski Yöneticisi Hüseyin Tanrıverdi, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Settar Aslan, H. Ferudun Tankut, Mehmet Şahin ve Mustafa Toruntay ile HAK-İŞ’e bağlı sendikalarımızın başkan ve yöneticileri katıldı.

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, programda yaptığı açılış konuşmasında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'de bulunan 100 sendikanın 4. büyüğü olan sendikalarından torba yasayla 10 bin kayıtlı işçilerinin başka kurum ve kuruluşlara gönderildiğini belirten Arslan, “Şu an itibariyle bu yıkımın travmalarını daha atlatabilmiş değiliz. İşçilerin rızasıyla yapılmayan bu düzenleme, bizi yıkmıştır. Belediye başkanları da bunu fırsat bildi, taşeron firmalara ihale yapıldı. Bu, AK Parti'ye hiç yakışmadı. Hükümetin oyuna getirildiğini düşünüyorum. Bu yanlıştan dönülmesini çok bekledik ama geri dönüş olmadı. Bu bizi derinden yaraladı. Bu arada belediyeler emekliliği gelen her işçiye göndermektedir. 4 bin işçi ise emekli olarak sendikadan ayrılmıştır. Böyle gitmesi halinde 10 yıl sonra sendikalara 'tabela' sendikası olarak kalacaktır” dedi.

HAK-İŞ olarak Toplu İş İlişkileri Kanunu ile ilgili büyük mesai vererek yüzde 95'ininde mutabakat sağlandıklarını belirten Arslan, “Bu kanun Bakanlar Kurulu'na gelmesine rağmen 3 aydır TBMM'ye sevk edilmemiştir. Bazı lobiler, Türkiye'nin, işçilerin, emekçilerin hak etmediği bir suçlamayı, kapalı kapılar ardından sürekli büyütüyorlar. Sendikal hareketi tasfiye etme girişimleri var. Bu zihniyet, partilerde güçlü bir şekilde var. Bakanlara öyle bir saldırı, tehdit var. Bizim dayanacağımız başka kimse yok. Bizim güveneceğimiz sizlersiniz. Hak-İş'i 12 eylül rejimi generalleri bile kapatamamıştır. Kimsenin sendikamızı kapatmaya gücü yetmeyecektir. Türkiye'de 11 milyon çalışanın 880 bini sendikalı. Bunların 500 bini ise sadece toplu sözleşme yapma yetkisine sahip” dedi.

SGK kayıtlarına göre, Ocak ayı sonuna kadar iş kolu istatistiklerinin yayımlanması gerektiğine dikkat çeken Arslan, bu tarihe kadar Toplu İş İlişkileri Kanunu'nun çıkmamasının Türkiye'yi kaosa götüreceğini, yaşandıktan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olamayacağını ve bu bir haftada, yasa meclise indirilmezse ülkeye yazık olacağını kaydetti.

Arslan, Fransa Senatosu'nun aldığı karar sonrası Fransa'nın, Ermenilere yaranmanın ötesinde büyük bir despotluk örneği gösterdiğini ifade ederek, “Alınan karar bizi derinden yaralamıştır. Fransa tarihi siyasallaştırmayı tercih etti. Fansa, bugüne kadar iddia ettikleri demokratik tutum ve duruşu bir kalemle silmeyi tercih etmiştir. Fikir özgürlüğünün öncüsü olduğu söylenen Fransa, fikir özgürlüğünün önünü tıkamış, Ermenilere yaranmanın ötesinde büyük bir despotluk örneği göstermiştir. Fransa'nın bu girişimi tarihi siyasallaştırmanın yanı sıra dünyayı da kutuplaştıracak niteliktedir. Alınan karar bizi derinden yaraladı” dedi. Tarihiyle dünyanın geleceğini aydınlatan Fransa'nın bugün içine düştüğü durumun üzücü olduğunu ve haksızlıkların olmadığı yeni bir dünya inşa etmenin vakti geldiğini belirten Arslan, “Fransız Senatosu'nun aldığı karar ortada. Dünyanın öncü ülkelerinden olsaydık, Fransa bu kararı alamazdı. Türkiye'yi daha ileriye taşımak için bunun bir fırsat olduğunu düşünüyorum'' dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Topu İş İlişkileri Kanunu ile ilgili olarak, “Hiçbir zaman umutsuz değiliz, umut ediyorum ki, bu yasa çıkacak ve biz bunu atlatacağız” dedi. Bazı lobilerin, Türkiye'nin, işçilerin, emekçilerin hak etmediği bir suçlamayı, kapalı kapılar ardından sürekli büyüttüklerini ve sendikal hareketi tasfiye etme girişimlerinin bulunduğunu belirten HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Bu zihniyet, partilerde güçlü bir şekilde var. Bakanlara öyle bir saldırı, tehdit var. Bizim dayanacağımız başka kimse yok. Bizim güveneceğimiz sizlersiniz” dedi. Toplu İş İlişkileri Kanunu ile ilgili çok çalıştıklarını ve yorulduklarını ifade eden Çelik, “Bu kanunla ilgili gelinen nokta çok önemli. Bu kanunla ilgili bir baskı ve tehdit yoktur. Sayın Genel Başkanımız Mahmut Arslan'ın ifade ettiği gibi değil. Tabi bu bir sıkıntı yaşanmıyor anlamına gelmez. Bu kanunla ilgili bir tıkanma var. Onu tam teşhis edemedik. Alacakaranlık bir durum var. Hiçbir zaman umutsuz değiliz, umut ediyorum ki, bu yasa çıkacak ve biz bunu atlatacağız” dedi.

Demokratik hakları herkesin kullanması gerektiğini kaydeden Çelik, sorunlar çözülürken, yeni bir demokratik hakların ortaya çıkması sonrası zaman aldığını ifade etti. Örgütlü toplumların desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Çelik, “Demokrasilerde örgütlenme vazgeçilmezdir. Her mücadele insan içindir. Amacımız işgücünün rahat ortamlarda yaşabilmesidir. Örgütlenmenin önündeki engellerin kalkması gerekmektedir. Şu an itibariyle kıdem tazminatı, taşeron sistemini ele almamız gerekmektedir. İş sağlığı ve güvenliğinden taşeron şirketlerde çalışanlarda yararlanmalıdır. İş Sağlığı Güvenliği yasasıyla tüm çalışanlar bu kapsam altına alınacaktır. Yasa Bakanlar Kurulu'ndan TBMM'ye sevk edilecektir” dedi.

Konuşmaların ardından kompozisyon yarışması ve imza kampanyalarında dereceye girenlere ödülleri verildi.