HAK-İŞ ile Sudan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (SWTUF) arasındaki ikili işbirliği anlaşması çerçevesinde Sudan’dan bir grup sendikacı eğitim için Türkiye’ye geldi.

HAK-İŞ’in misafiri olarak ülkemizde bulunan Sudan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (SWTUF) heyeti, 17 Mart 2017 tarihinde gerçekleştirilen eğitim programında biraraya geldi. Programa Genel Başkanımız Mahmut Arslan, Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız ve SWTUF Genel Mali Sekreteri Muna Abdelmajid Elbshair Ali’nin açılış konuşması ile başladı. 

Genel Başkanımız Mahmut Arslan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, iki ülke arasındaki ilişkilerin önemine değindi. Arslan, Sudan ve Sudan İşçi Sendikaları Konfederasyonu ile ikili ilişkilerin daha geliştirilmesinin önemine dikkat çekti. SWTUF’un Afrika sendikal hareketinin öncülerinden olduğuna dikkat çeken Arslan, “SWTUF ile iki işçi örgütü olarak ilişkiler kurmanın ötesinde dostluk ve kardeşliğimiz var. 2016 yılında SWTUF ile beş eğitim semineri gerçekleştirdik. 2017 yılının ilk programını ise bugün gerçekleştiriyoruz” dedi. 

Sudan halkının ve SWTUF’un 15 Temmuz sürecinde Türkiye’ye verdikleri destekten dolayı teşekkür eden Arslan, “Sudan halkının bizlerle dayanışma içinde olması bizim için son derece önemli ve anlamlıydı” dedi. Sudan’dan bir heyetin gelerek Türkiye’de gerçekleştirilen demokrasi mitingine katıldığını ve Kızılay Demokrasi meydanında bir konuşma yaparak, Türkiye ile dayanışma duygularını ifade ettiğini anlatan Arslan, Türkiye dışında geniş katılımlı bir destek mitinginin de Sudan’da gerçekleştirildiğini anımsattı. Arslan, "Ellerinde Türk ve  Sudan bayrakları ile gerçek bir dayanışmayı gösterdiler. Bu bizim için çok önemli ve anlamlıydı" dedi. Arslan, şöyle devam etti: 

"Hala 15 Temmuz travmasını tam olarak atlatamadık. Hala o hain örgüt, bütün alanlarda direnmeye devam ediyor.  Türkiye'nin kılcal damarlarına kadar girmiş bir gizli, sinsi örgütten bahsediyoruz. Gerçekten mücadele etmek çok zor.

Darbe girişiminde  Türkiye'nin müttefiki olduğunu söyleyen batılı ülkeler, sendikacılar ve federasyonlar sessiz kaldı. Adeta darbe girişiminin başarılı olmasını temenni eder bir tutum sergilemişlerdir. Uzun süre darbecilerin başarılı olmasını beklemişlerdir ve başarısızlık olunca da cılız, hafif mesajlar yayımlamışlardır."

Arslan, Hak-İş'in 15 Temmuz darbe girişiminde ciddi bir tavır ve mücadele ortaya koyduğunu ifade ederek, olay anında hemen harekete geçtiklerini, konfederasyonun gerekli çağrıları yaptığını ve konfederasyon yöneticilerinin meydanlarda olduğunu söyledi.

Konuşması sırasında gözleri dolan Arslan, "O gece kardeşlerimizin bir bölümünü kaybettik. Birlikte çalıştığımız. Ellerinde silah yok sadece Türk bayraklarıyla hem Meclisimizi hem Genelkurmay Karargahını korumak adına arkadaşlarımızın 4 tanesini şehit verdik. Yaklaşık 100 civarında yaralımız vardı ve bunlardan 15'i ağır yaralıydı. Tedavileri devam ediyor. Onların hepsinin ortak bir mücadelesi vardı;  Türkiye Cumhuriyeti devletini asla teslim etmeyeceğiz. Bunun için canlarını feda ettiler" dedi.

Hala  Türkiye'nin müttefiki olan  Amerika ve Batının  Türkiye'yi ısrarla bölmek istediğini ifade eden Arslan, “Çünkü  Türkiye büyük bir lokma, yutamıyor. Onun için biz içeride ve dışarıda hala ciddi bir tehditle karşı karşıyayız.  Türkiye'de ne kadar terör örgütü varsa  Türkiye'ye karşı ortak hareket ediyorlar.  PKK, DEAŞ, DHKP-C, FETÖ. Bütün bu terör örgütlerinin bir tek amacı var.  Türkiye'yi güçsüzleştirmek, bölmek ve Batılı emperyalist güçlerin kontrolüne vermek istiyorlar. Direnen bir lider ve halk var. Bunu kırmak istiyorlar."

"Referandum Türkiye için tarihi bir öneme sahip"

16 Nisan'da gerçekleştirilecek halk oylamasına da değinen Arslan, bunun Türkiye için tarihi bir öneme sahip olduğunu söyledi. Arslan, halkın, "evet" oyuyla anayasa değişikliğini kabul etmesi halinde 17 Nisan'da yeni bir Türkiye ile karşılaşılacağına inandığını kaydetti.

Arslan, "Biz, siyasi krizler, onların sebep olduğu ekonomik krizler, onların sebep olduğu darbeler, iç kargaşaların sona ermesine inanıyoruz. Bunun için de anayasa değişikliğini Hak-İş olarak destekleme kararı aldık. Bu, 22 sendikamızın oy birliğiyle aldığı bir karardır. Bu karar gereği, 16 Nisan'a kadar meydanlarda,  Türkiye genelinde yoğun bir çalışma gerçekleştireceğiz." dedi.

Genel Başkanımız Arslan’ın konuşmasının ardından SWTUF Genel Mali Sekreteri Muna Abdelmajid Elbshair Ali bir konuşma yaptı. Muna Abdelmajid Elbshair Ali, Türkiye ile Sudan arasındaki ve iki konfederasyon arasındaki ilişkilerin önemine değindi. Sudanlı sendikacılar 15 Temmuz sürecini yakından takip ettiklerini ve Türkiye için dua ettiklerini söylediler. 

Eğitim kapsamında, Genel Sekreterimiz Dr. Osman Yıldız Yeni ve Etkin Sendikacılık İnşa Etmek, Sendikal Hareket, Hedefler ve Strateji, HAK-İŞ Basın Müşaviri ve Kültür Sanat Komitesi Başkanı Birsen Çiçek Odabaşı Sendikal İletişim, HAK-İŞ Kadın Komitesi Başkanı Fatma Yavuz endikal Harekette Kadın ve HAK-İŞ Hukuk Müşaviri ve İş Sağlığı Güvenliği Komite Başkanı Buğrahan Bilgin Toplu İş Hukuku, Toplu Sözleşme ve Müzakere Teknikleri, konularında sunumlar yaptı.